Konversiyon Bozukluğu Nedir ?

Nisan 19, 2025

Konversiyon Bozukluğu, stres veya travma sonucu ortaya çıkan ve nörolojik belirtileri taklit eden psikolojik bir durumdur. Bu bozuklukta felç, körlük veya konuşma güçlüğü gibi fiziksel sorunlar görülür.

Conversion Disorder

Giriş

Zihinsel çatışmaların bedensel belirtilerle ifade bulduğu konversiyon bozukluğu, psikiyatri ile nörolojinin kesişim noktasında yer alan, hem tarihsel olarak hem de klinik pratikte önemli bir yer tutan psikiyatrik bir bozukluktur. Ruhsal travmaların ve içsel çatışmaların istemli motor ya da duyu işlevlerinde bozulma olarak dışa vurulduğu bu bozukluk, bireyin psikolojik dünyası ile beden dili arasındaki etkileşimin en çarpıcı örneklerinden biridir. Günümüzde “İşlevsel Nörolojik Semptom Bozukluğu” adıyla da sınıflandırılan konversiyon bozukluğu, bireyin gündelik yaşantısını önemli ölçüde sekteye uğratabilir.

Konversiyon bozukluğu tanısı genellikle zordur. Zira semptomlar nörolojik bir hastalık görüntüsü verse de yapılan muayene ve testler sonucunda organik bir neden saptanamaz. Bu durum, hastaların yanlış tanı almasına, gereksiz tetkiklere maruz kalmasına veya “numara yapıyor” algısına maruz kalmasına neden olabilir. Oysa konversiyon semptomları gerçek, acı verici ve bireyin iradesi dışında gelişmektedir.

Konversiyon bozukluğu, tıbbi tarih boyunca “histeri” adıyla bilinmiştir. Antik Yunan’da Hipokrat ve takipçileri, bu bozukluğu “rahmin vücut içinde dolaşması” sonucu oluşan bir durum olarak tanımlamış ve yalnızca kadınlara özgü olduğunu ileri sürmüştür. Bu anlayış, “histeri” sözcüğünün kökeninde yer alan Yunanca “hystera” (rahim) teriminden kaynaklanmaktadır.

19. yüzyılda Jean-Martin Charcot, histeriyi nörolojik bir hastalık olarak sınıflandırmış ve hipnozla tedavi girişimlerinde bulunmuştur. Öğrencisi Sigmund Freud ise, histerinin fiziksel değil, ruhsal kökenli olduğunu savunarak konversiyon terimini psikanalitik literatüre kazandırmıştır. Freud ve Breuer (1895), “Studies on Hysteria” adlı eserlerinde histerik belirtilerin bastırılmış duyguların dışavurumu olduğunu belirtmiş ve bu durumun bilinçdışı süreçlerle açıklanabileceğini ileri sürmüştür.

Konversiyon Bozukluğu Belirtiler ve Klinik Tablo

Konversiyon bozukluğu; istemli kas hareketlerini ya da duyusal işlevleri etkileyen bir veya daha fazla semptom ile karakterizedir. Bu semptomlar, bireyin kontrolü dışında gelişir ve genellikle ani bir şekilde başlar.

Konversiyon Bozukluğu En Yaygın Görülen Belirtiler

    Motor belirtiler: Felç, yürüme bozukluğu, titreme, distoni, kas spazmları, bayılma

    Duyusal belirtiler: Körlük, çift görme, sağırlık, uyuşma, karıncalanma

    Nöbet benzeri semptomlar: Epileptik olmayan nöbetler, bilinç kaybı, katatoni

    Konuşma bozuklukları: Afoni (ses kaybı), disartri, kekemelik

Bu belirtiler genellikle büyük bir stres ya da psikolojik travmadan sonra ortaya çıkar. Birey belirtilerin farkındadır ancak genellikle bunların psikolojik kökenli olduğunu kabul etmekte zorlanır. Bazı vakalarda “La belle indifférence” (güzel kayıtsızlık) olarak adlandırılan, kişinin ciddi fiziksel belirtilere rağmen kayıtsız görünmesi durumu gözlenebilir. Ancak bu durum her zaman görülmez ve tanı için belirleyici değildir.

Konversiyon Bozukluğu Nedenleri ve Risk Faktörleri

Konversiyon bozukluğu multifaktöriyel (çok nedenli) bir yapıya sahiptir. Psikolojik, sosyal ve biyolojik etkenlerin birleşimiyle ortaya çıkar.

  • Psikodinamik Yaklaşım:

Freud’a göre bireyin bilinçdışı çatışmaları (örneğin kabul edilemeyen cinsel ya da saldırgan dürtüler), bilinç düzeyine çıkmamak adına fiziksel semptomlara dönüşür. Bu sayede içsel çatışma bedensel bir dile çevrilerek bir anlamda “çözülür”. Semptom aynı zamanda bireye birincil kazanç (içsel çatışmadan kurtulma) ve ikincil kazanç (dış çevreden ilgi, sorumluluktan kaçış) sağlayabilir.

  • Davranışçı Kuramlar:

Semptomlar, çevresel pekiştiriciler aracılığıyla öğrenilmiş davranışlar olabilir. Örneğin, bir kişi baş dönmesi yaşadığında çevresinden ilgi görüyorsa bu semptom pekişebilir.

  • Nörobiyolojik Bulgular:

Son yıllarda yapılan nörogörüntüleme çalışmaları, konversiyon hastalarında beynin motor planlama ve hareketle ilgili bölgelerinde fonksiyonel değişiklikler olduğunu göstermektedir. Özellikle anterior singulat korteks, insula, prefrontal korteks ve motor korteks gibi alanlarda anormallikler saptanmıştır (Voon ve ark., 2010; Aybek ve ark., 2015).

  • Çocukluk Travmaları ve Kişilik Özellikleri:

Çocuklukta yaşanan cinsel istismar, fiziksel şiddet ya da duygusal ihmal konversiyon bozukluğu için önemli risk faktörleridir. Ayrıca, histrionik ya da borderline kişilik özellikleri taşıyan bireylerde bu bozukluğun görülme riski daha fazladır.

Konversiyon Bozukluğu Tanı ve Ayırıcı Tanı

DSM-5’e göre tanı koymak için:

  • Bir veya daha fazla istemli motor ya da duyu işleviyle ilgili semptom olmalı
  • Semptomlar klinik bulgularla nörolojik ya da tıbbi bir hastalıkla açıklanamamalı
  • Belirgin sıkıntı, işlev kaybı yaratmalı
  • Bilinçli olarak oluşturulan semptomlardan (örn. Münchausen sendromu) ayırt edilmeli

Ayırıcı tanıda epilepsi, multipl skleroz, myasthenia gravis, inme gibi nörolojik hastalıklar dışlanmalıdır. Fonksiyonel nörolojik bozukluklarda semptomların tutarsızlığı, değişkenliği ve bazen çelişkili test bulguları tanı koymada yardımcı olabilir.

Konversiyon Bozukluğu Tanı ve Ayırıcı Tanı Tedavi Yöntemleri

Konversiyon bozukluğu tedavisinde multidisipliner bir yaklaşım esastır. Psikiyatrist, psikolog, nörolog ve fizyoterapistlerin ortak çalışması gereklidir.

  • Psikoterapi

    Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Hastanın stresle baş etme yolları geliştirmesi, semptomlara katkı sağlayan düşünce kalıplarını tanıması hedeflenir.

    Psikodinamik Terapi: Bilinçdışı çatışmaların ve bastırılmış duyguların fark edilmesi ve işlenmesi amaçlanır.

  • Fizik Tedavi

Motor semptomlar gösteren hastalarda fiziksel aktiviteye yönlendirme, kas fonksiyonlarını artırmaya yardımcı olur. Yargılayıcı olmayan, destekleyici bir tutum önemlidir.

  • İlaç Tedavisi

Konversiyon bozukluğunun kendisi için özel bir ilaç yoktur, ancak eşlik eden depresyon, anksiyete bozuklukları veya travma sonrası stres bozukluğu gibi durumlarda antidepresanlar (SSRI) faydalı olabilir.

  • Eğitim ve Psiko-eğitim

Hastanın bozukluğu anlaması, damgalamadan korunması ve tedaviye uyumu açısından bilgilendirme kritik önemdedir. Hasta, semptomların “gerçek” olduğunu duymak ister.

Sonuç

Konversiyon bozukluğu, görünürde nörolojik olan ancak kökeninde psikolojik çatışmalar yatan karmaşık bir bozukluktur. Bu bozukluk, bedenin zihinsel acıya nasıl cevap verdiğini anlamak açısından hem klinik hem teorik düzeyde önemli ipuçları sunar. Günümüzde hastalığın biyolojik altyapısına dair kanıtlar artsa da, konversiyon bozukluğunun etkili tedavisi için psikolojik süreçlerin iyi anlaşılması ve bireye bütüncül bir yaklaşım sunulması gerekir. Empati, sabır ve multidisipliner iş birliği, tedavide başarının anahtarıdır.

Kaynakça

Freud, S., & Breuer, J. (1895). Studies on Hysteria. Basic Books.

American Psychiatric Association. (2013). Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (5th ed.).

Voon, V., Gallea, C., Hattori, N., Bruno, M. K., & Hallett, M. (2010). The involuntary nature of conversion disorder. Neurology, 74(3), 223–228.

Aybek, S., Nicholson, T. R., Zelaya, F., O’Daly, O., Craig, T. J., David, A. S., & Kanaan, R. A. (2015). Neural correlates of recall of life events in conversion disorder. JAMA Psychiatry, 72(1), 44–51.

Stone, J., Carson, A., & Sharpe, M. (2005). Functional symptoms in neurology: assessment and diagnosis. Journal of Neurology, Neurosurgery & Psychiatry, 76(suppl 1), i2–i12.

Nicholson, T. R., Aybek, S., & Kanaan, R. A. (2011). Functional neurological disorder: the need for a model. Nature Reviews Neurology, 7(11), 573–579.

Uzman Psikolog Ahmet BÜYÜKABACI

Ahmet BÜYÜKABACI

Klinik Psikolog | Randevu Al

Çalışma alanları sırasıyla kişilik bozuklukları, bireysel psikoterapi, çift terapisi ve danışmanlığı, cinsel terapi ve danışmanlığı, şirket içi ve kurum eğitimleridir