Öğrenme güçlüğü olan çocuklar birbirlerinden çok farklı özellikler gösterebilirler. Bu nedenle yaşadıkları güçlüklerin düzeyi veya güçlüğün gözlendiği alan veya alanlar farklılaşabilir. Tüm öğrenme güçlüğü olan çocuklar erken dönemde dil gelişimi problemleri göstermeyebilir ya da ilkokulda okumayı öğrenmede sorun yaşamayabilir. Bazı çocukların okuma ile ilişkili sorunları çok hafif olabilir. Hatta bazı çocuklar akademik becerilerde akranları düzeyinde performans gösterebilirler. Ancak zamanla okulda daha ağır konular işlendikçe geçmiş öğrenmelerindeki eksiklikler daha belirgin hâle gelir. Bağımsız öğrenmeye veya çalışmaya daha çok vakit ayırmaları gereken zamanlar geldiğinde güçlük yaşarlar. Bu durumu “tembellik”ya da “çalışmada gözü olmamak” gibi değerlendirmiş olabilirsiniz. Bu çocuklar ilköğretim çağında tanı almamış iken lise geçiş veya üniversite giriş sınavlarına hazırlanırken güçlükler yaşayabilirler. Bu tip sınavlar çocukların zamanı kullanma, bildiklerine ve bilmediklerine karar verme, stratejik çalışma becerilerini kullanmaları gereken sınavlardır. Bu sebeple çocuğunuz bu tür sınavlarda beklediğiniz başarıyı gösterememiş olabilir. Böyle bir durumda çocuğunuzda aşağıda sıralanan problem durumları gözlemliyor olabilirsiniz:
1. Odaklanmada güçlük yaşayabilir.
2. Dikkatini sürdürmek onun için zor olabilir.
3. Ancak kısa bir süre dersi ve ödeviyle ilgilenebilir.
4. Öğrendiklerini kolay unutuyor olabilir.
5. Okurken fark etmeden satır atlama, yanlış okuma gibi hataları sık yapıyor olabilir.
6. Konuşurken sözcük bulmakta zorlanabilir.
7. Olayları sıralı anlatmakta zorlanabilir.
8. Matematikte basit işlem hataları yapabilir.
9. Telefonda mesaj yazmakta zorlanabilir.
10. Zamanı kullanma, işlerini planlamada güçlük yaşıyor olabilir.
11. Zaman kavramları, saat okuma gibi becerilerde hata yapabilir.
12. Yer yön kavramları, adres tarif etme gibi durumlarda zorlanabilir.
13. Sık sık eşyalarını kaybedebilir.
14. Beden koordinasyonu gerektiren bisiklet kullanmak gibi beceriler zor gelebilir.
15. İletişim başlatma ve sürdürme, karşılıklı sohbet etmede zorlanabilir.
16. Arkadaşlık ilişkileri ve sosyal ilişkiler açısından çekingen olabilir.
17. Grup etkinliklerine katılmayı tercih etmiyor olabilir.
Liseye başlama yaşında tanı almak çok karşılaşılan bir durum değildir. Öğrenme güçlüğünün etkisi çocuğun başarısızlığı olarak değerlendirilir. Pek çok çocuk tanı almadan büyür ve yetişkin olur. Buna karşın lise yılları dahi olsa çocuğunuzda böyle bir durum dikkatinizi çektiğinde okulundaki rehberlik ve psikolojik danışmanlık birimi ve öğretmenleri ile görüşerek gerekli desteğin hem okul içinde sağlanması hem de gerekli ise özel eğitim hizmetlerinden yararlanmak üzere resmi kurumlara başvurmanız önemlidir.
LGS sınavında uzun paragraf soruları çok zordu. Okurken dikkatim dağıldı, başa dönüp tekrar okudum. Uzun paragraf olan soruların çoğunu boş bıraktım. Öyle soruları çok uğraşsam da çözemiyorum. (Ali,15)
Evde çalışırken yapabildiğim soruları sınavda yapamıyorum, bildiklerim birbirine karışıyor. Soruyu yanlış anlayıp bildiğim soruları yanlış yapmışım. (Ayşe, 16).
İçindekiler
Lise Eğitimi ve Öğrenme Güçlüğü
Öğrenme güçlüğüne ilişkin bilinmesi gereken önemli bir husus bu durumun iyileşen bir hastalık, atlatılan dönemsel bir güçlük ya da isteksizliğe veya tembelliğe bağlı bir durum olmadığıdır. Okul öncesi dönem ve ilkokul yılları ile başlayan eğitim süreci ile öğrenme güçlüğü olan çocuklar gelişim alanlarında ve akademik becerilerde önemli ilerlemeler sağlarlar. Erken tanı ve müdahale uygulamalarından büyük yarar sağlanmaktadır. Ancak gelecekte ortaya çıkabilecek sorunların tümünü önlemek mümkün olmamaktadır. Çocuğunuz ile uzun bir özel eğitim sürecini geride bıraktınız. Evde birlikte ödevler yaptınız, birlikte kitaplar okudunuz, bireyselleştirilmiş eğitim planı toplantılarına katıldınız, çocuğunuzun en iyi eğitimi alabilmesi için çaba gösterdiniz. Çocuğunuz artık 14 yaşında bir genç ve liseye başlamak üzere. Aile olarak yıllar süren mücadelenin sonunda yapılması gerekenlerin bitmesini ve çocuğunuzun bağımsız olmasını istiyorsunuz. Çocuğunuzun görevlerini sizin uyarmanıza, hatırlatmanıza gerek kalmadan yerine getirmesini bekliyorsunuz. Ancak göreviniz henüz bitmedi. Bir süre daha sürmeli.
Akademik Becerileri Desteklemekte Gereken Tutumlar
Öğrenme güçlüğü olan çocukların büyüdükçe girecekleri eğitim ortamlarında farklı görevleri üstlenmeleri gerekecektir. Çocukların bu değişimlere ayak uydurmaları için desteklenmeleri ve cesaretlendirilmeleri önem taşır. İlkokuldan ortaokula, ortaokuldan liseye geçişlerde eğitim ortamları daha kurallı hâle gelir. Öğrencinin üstlenmesi gereken sorumlulukları artar. Günlük yaşamda ve eğitim öğretim hayatında bağımsızlaşması, organize olması ve işlerini tek başına yönetebilmesi beklenir.
Öğrenme güçlüğü olan çocukların yıllar içerisinde yaşadıkları tekrarlayan başarısızlık durumları, yoğun eğitim sürecinin verdiği yorgunluk, okuduğunu anlamada, yazmada ve matematikte gösterdikleri sınırlı performanstan kaynaklanan stres ve genel olarak öğrenmede yaşadıkları zorluklar onların okulla ilişkilerini olumsuz etkilemektedir. Lise yılları öncesinde verilmiş olan eğitim onların temel becerileri kazanmalarında önemlidir ve başarılarına olumlu katkı sağlar. Ancak öğrencilerin lise eğitimleri boyunca da pek çok alanda desteğe ihtiyaçları vardır.
Dersler ve Ödevlerde Destek Sağlamak
İlkokulda çocuğunuz okumayı ve yazmayı öğrenirken, temel matematik becerilerini kazanırken pek çok zaman birlikte çalıştınız ve evde onu destekleyerek ödevlerini tamamlamasına, yeni bilgileri daha iyi öğrenmesine yardımcı oldunuz. Ancak lise yıllarına geldiğimizde sizlerden ortaöğretim müfredatında yer alan matematik, fizik, kimya gibi pek çok farklı alanda çocuğunuzla birlikte çalışmanızı beklemek doğru olmaz. Bu hem sizin açınızdan hem de artık bağımsız çalışma becerilerini kazanarak bireysel sorumluluklarını üstelenmesi gereken çocuğunuz için de doğru değildir. Akademik alanda ve yaşamı boyunca çocuğunuzu desteklemek için zamanı kullanma ve rutinler oluşturma, gerek fiziksel çevreyi düzenleme olmak üzere çocuğunuz için yapabileceğiniz işler mevcut.
Öncelikle çocuklarımızı yakından tanımamız gerekiyor. Çocuğunuza sorular sorun:
1. Nasıl daha iyi öğrendiğini düşünüyorsun?
2. En iyi yaptığın işler neler?
3. Seni en çok ne zorlar?
4. Seni neler kızdırır ya da mutlu eder?
5. Günün hangi zamanı çalışmak daha kolay geliyor?
6. İlgini çeken konular neler?
7. En sevdiğin ders hangisi?
Yeni bir şey öğrenmek, öğrendiğimiz bilgiyi önceki bilgilerimiz ile birleştirmek ve ilişkiler kurmak önemli bir beceridir. Öğrenme güçlüğü olan çocuklar bu noktada sorunlar yaşayabilirler. Öğrendiklerimizi pekiştirmek için tekrar etmek, bir başkasına anlatmaya çalışmak öğrenme sürecine yardımcı olur ve daha iyi hatırlamamızı sağlar. Bildiğimiz bir şeyi bir başkasına iyi bir şekilde anlatabilmemiz, o konuyu iyi öğrendiğimizi gösterir. Çocuğunuzdan öğrendiği şeyleri yemek yerken, arabada yolculuk yaparken size anlatmasını isteyebilirsiniz. Bunu yaparken sınav yapıyor gibi bir tavırdan kaçının. Gerçekten merak ettiğinizi ve bilmediğinizi hissettirin. Cevaplarını dinleyerek teşekkür edin.
“Okul nasıl gidiyor?” sorusu yalnızca “İyi.” kelimesiyle cevaplanabilir. Bunun yerine:
“Baba/Anne: Bugün ne öğrendiniz?
Çocuk: Polinomları anlattı öğretmen.
Anne: O nasıl bir şey ben bilmiyorum. Ne işe yarıyormuş?” şeklinde diyalog kurulabilir.
Fiziki ortamın öğrencilerin ders çalışmaya ayırdıkları sürenin verimli geçmesi üzerinde büyük bir etkisi vardır. Ev ortamında çocuğunuzun daha motive olmuş ve odaklanmış bir şekilde çalışmasını sağlamak adına düzenlemelere gidebilirsiniz. Sabit bir çalışma masasına sahip olmak önemlidir. İmkânlarınız doğrultusunda çocuğunuz için sabit bir çalışma ortamı sağlayın. Ders çalışma ortamı öğrencilerin çalışma motivasyonları, dikkatlerini odaklamaları ve sürdürmeleri üzerinde etkilidir. Sabit bir çalışma ortamı düzen kurmayı ve oluşturulan rutinleri sürdürmeyi kolaylaştırır. Çalışma ortamını düzenlemenin yanında bir diğer önemli boyut zaman kullanımı ve farkındalığıdır. Çocuğunuzun takip etmesi gereken ve yerine getirmek için belirli süreleri olan görevlerini tamamlaması için zamanı yönetmede desteğe ihtiyacı olabilir. Yapılması gereken işleri uygun zamanda ve verilen sürede tamamlamak her zaman kolay olmaz. Kendi öğrencilik yıllarınızı düşünün. Bir ödevi, bir işi teslim etmemiz için bir ay süremiz olduğunda bunu bir süre ertelemek hepimizin yaptığı bir eylem. Ancak stratejik bir erteleme yapmak mümkün. Öğrenme güçlüğü olan öğrencilerin zamanı kullanmak ve özellikle zamana yayılan işleri planlamak konusunda desteğe gereksinimleri olabiliyor. Lise yıllarında bu beceriyi kazanmak ileride üniversite eğitiminde ve iş yaşamında büyük kolaylık sağlamaktadır. Bir işi ilk denemede başlayıp bitirmek oldukça güç bir iştir. Bir gün beş saat çalışarak bir işi bitirmek yerine çalışma sürecini günlere ayırmasını işleri küçük parçalara bölmesini söyleyin. Farklı zamanlarda daha az enerji harcayarak ödevini/projesini bitirebileceğini hatırlatın. Bu yöntemleri kendiniz de uygulayarak model olabilirsiniz. Bu yöntemleri kullanmak için ise çocuğunuzun yaşantısının belirli rutinlerinin olması gereklidir. Günlük rutinlerimiz uyku düzenimizi, yemek saatlerimizi ve gün içerisinde ilgilendiğimiz tüm işleri ifade eder. Sıradan bir günde çocuğunuz sabah kalkar, okula gider, okuldan gelir ve ev içerisinde bilgisayarı ya da cep telefonu ile vakit geçirir, televizyon izler ve akşam yemeğini yer. Bu süreçte çocuğunuzla günlük rutinlerini ve ders çalışma saatlerini belirlemeniz yararlı olacaktır.
Çocuğunuz ile günün çalışmaya ayıracağı zaman dilimlerini konuşun. Çalışma sürecini planlamaya küçük adımlar ile başlamak gereklidir. Planlı çalışma konusunda sıklıkla yapılan bir hata, çok keskin belirlenmiş planlar yapılması ve büyük hedefler konmasıdır. Örneğin “Bir saat ders çalış, on dakika ara ver, bir saat daha ders çalış.” şeklinde yapılan bir planlamada on dakika ara vermek uyum sağlaması çok güç bir düzenlemedir. Bunun yerine küçük hedefler ile başlamak gerekir. Her gün 20 matematik sorusu çözmek, 10 sayfa kitap okumak gibi hedefler daha kolay ulaşılabilirdir. Uygulaması zor planlar yapıldığında uzun süre uygulamak mümkün olmadığı için alışkanlığa dönüşmesi güç olmaktadır.
Başlangıçta çocuğunuzun her gün şu iki sorunun cevabını düşünerek planlama yapmaya başlamasını isteyin:
1. Bugün neler öğrendim?
2. Yarına yapmam gereken bir şey var mı?
Çocuğunuzun öğrendiklerini düşünmesi, hangi derste nerede olduklarını bilmesi önemlidir. Okul yaşantısının farkında olmasını sağlar. Yapılması gereken bir ödev olmadığı günlerde de “Bugün neler yaptık, bugün neler öğrendik?” sorularını yanıtlamasını isteyin. Çocuğunuzun ertesi gün için beden eğitimi dersi varsa spor kıyafetlerini ve spor ayakkabılarını hazırlaması, okula götürmesi gereken ders araçlarını temin etmesi ya da okul çantasını hazırlaması sorumluluğunu üstlenmesi gerekmektedir. Bu sorumluluğu yerine getirmesi için “Yarına yapmam gereken bir şey var mı?” sorusunu yanıtlatarak başlayabilirsiniz.
Ajanda kullanmak ve iş listesi yapmak çocuğunuza çok zahmetli görünebilir. Bu iki soru ile bir başlangıç yapmanız ilerleyen zamanlarda ajanda kullanımına geçiş için kolaylık sağlayacaktır.
Ergenlik çağında olan çocuklar tek düze ve sıkıcı işlerden çabuk bıkabilirler. Onlar için mümkün olduğunca çeşitlilik sağlamak gerekir. Çalışma süreci farklı yöntemler ile renklendirilebilir.
1. Bir ses kaydediciyle aldıkları notları dinleyebilir.
2. Öğrendiklerini hatırlamaya çalışırken yürümeyi yararlı bulabilir.
3. Duvara yazılıp silinebilir bir kaplama yaparak aklındakileri odasının duvarına yazması istenebilir.
4. Çalışma süresi içinde cep telefonunu kapatabilir.
5. Kısa ama her gün çalışmayı deneyebilir.
Çalışmaya ara vermek de verimli hâle getirilebilir. Molalar esnasında fiziksel aktivite ve egzersiz yapmak yorgunluğu alır ve sakinleştirir. Bunlara duyusal molalar diyoruz. Evinizde çocuğunuza imkanlarınız dâhilinde ve onun tercihleri doğrultusunda çalışma aralarında yalnızca cep telefonu ve sosyal medya kullanmak yerine gözlerini ve zihnini dinlendirecek etkinlik fırsatları oluşturabilirsiniz:
1. Stres çarkları, stres topları veya esneme bantları kullanmak
2. Karalama, çizim veya renklendirme yapmak
3. Mini trambolin ile zıplamak
4. Barfiks barında spor yapmak
5. Dans etmek
6. Müzik dinlemek
7. Enstrüman çalmak
8. Yürüyüş yapmak
9. Yemek yapmak
10. Bahçe işleri ile meşgul olmak
11. Ev hayvanı ile vakit geçirmek
12. Sizin bilgeliğiniz kalmış
Lise müfredatında yer alan dersleri ve konuları düşündüğümüzde sizlerin önceki yıllarda yaptığınız gibi birlikte ödev yapmak, çözemediği sorulara yardımcı olmak ya da sınavlarına çalıştırmak gibi yoğun bir rolünüzün olması gerçekçi değildir. Lise çağına gelen çocuğunuzun eğitim sürecinde bir adım geride durup izleyen yeni bir rolünüz var. Bu role uygun olarak çocuğunuzun eğitimini desteklemeniz gerekir.
Öğrenme güçlüğü olan çocukların sahip oldukları özellikler sebebiyle akademik becerilerde problemler yaşayabilecekleri gibi aynı zamanda okul ile ilgili görevlerini yerine getirirken kullanmaları gereken organizasyon, planlama, zamanı kullanma gibi becerilerde de problemler yaşayabilirler. Ergenlik çağına gelen çocuğunuzu iyi bir şekilde tanıyarak, düşüncelerine değer verdiğinizi hissettirerek güçlü bir iletişim kurabilir ve böylece ona rehberlik ederek, güçlü ve zayıf yanlarını tanıyarak potansiyelini en iyi şekilde ortaya çıkarmasına yardımcı olabilirsiniz.
Yasal haklarınızdan yararlanıp çocuğunuzun devam ettiği okuldan gerekli düzenlemeleri talep ederek destek özel eğitim hizmetlerinden yararlanmanız ve bir yetişkin adayı olan çocuğunuzun öğrenme güçlüğü hakkında bilgi sahibi olmasını sağlamanız önemlidir. Doğrudan öğrenmekte olduğu konuları birlikte çalışmanız mümkün olmasa da günlük hayat rutinlerini ve ev ortamını düzenleyerek daha iyi çalışabilmesine yardımcı olmanız, planlama ve organizasyon yapmasına rehberlik etmeniz mümkündür.
KAYNAKLAR
Franklin, D. (2018). Helping Your Child With Language-Based Learning Disabilities: Strategies to Succeed in School and Life With Dyslexia, Dysgraphia, Dyscalculia, ADHD, and Processing Disorders. New Harbinger Publications.
Öğrenme Güçlüğü Aile Eğitimi Kitabı, MEB Yayınları
Swanson, HL, Harris, KR ve Graham, S. (Ed.). (2014).Öğrenme Güçlükleri El Kitabı. Guilford Press.
Necati YILDIRIM
EMDR psikoterapi eğitimini aldım ve Avrupa EMDR Derneği Sertifikalı EMDR terapistiyim.