
İçindekiler
Katatoni: Sessizliğin ve Hareketsizliğin Ardındaki Gerçek
Katatoni, bir kişinin ani şekilde konuşmayı bırakması, hareketsiz hale gelmesi ya da garip davranışlar sergilemesiyle ortaya çıkan ciddi bir ruhsal durumdur. İlk kez 1800’lü yıllarda Alman psikiyatrist Karl Kahlbaum tarafından tanımlanmıştır. Eskiden sadece şizofreniyle ilişkilendirilse de, günümüzde depresyon, bipolar bozukluk, bazı beyin hastalıkları ve ilaçlara bağlı olarak da ortaya çıkabildiği bilinmektedir (Fink & Taylor, 2009; APA, 2013).
Katatoniyi anlamak, sadece bir psikiyatristin değil; hasta yakınlarının, öğretmenlerin, sağlık çalışanlarının da önemli sorumluluklarından biridir. Çünkü bazen kişi “anlamsız yere tepkisiz” gibi görünse de, aslında yaşadığı durum acil müdahale gerektirebilir.
Katatoninin Belirtileri
Katatoni farklı şekillerde kendini gösterebilir. En sık görülen belirtiler şunlardır (Sienaert ve ark., 2014; APA, 2013):
- Kişinin tamamen hareketsiz kalması (stupor),
- Konuşmaması (mutizm),
- Sanki heykel gibi donup kalması (katalepsi),
- Aynı pozisyonda saatlerce kalması,
- Dokunulduğunda vücudunun “balmumu” gibi esnek olması,
- Komutlara direnç göstermesi (negativizm),
- Başkalarının söylediklerini tekrar etmesi (ekolali) ya da hareketlerini taklit etmesi (ekopraksi),
- Yüz ifadesinin donuk olması ya da abartılı mimikler,
- Nedensiz hareketlilik ya da huzursuzluk.
Kimi hastalar sessiz ve tepkisiz olurken, bazıları aşırı hareketli ve ajite (taşkın) olabilir. “Malign katatoni” denilen ağır durumda ise kişide yüksek ateş, terleme, kalp çarpıntısı gibi hayati tehlike yaratabilecek belirtiler de görülür (Rosebush & Mazurek, 2010).
Katatoni Neden Olur?
Katatoni birçok farklı hastalıkla birlikte ortaya çıkabilir. Bunların başında şu durumlar gelir (Carroll ve ark., 2007; Taylor & Fink, 2003):
- Şizofreni
- Bipolar bozukluk
- Ağır depresyon
- Otoimmün hastalıklar (vücudun kendi dokularına saldırdığı hastalıklar, örn. anti-NMDA reseptör ensefaliti)
- Epilepsi (sara hastalığı)
- Travmatik beyin hasarı
- Bazı ilaçların yan etkileri ya da ilaç yoksunluğu
Beyindeki bazı kimyasal maddelerin dengesizliği (özellikle dopamin, GABA ve glutamat) katatoniyi tetikleyebilir (Northoff, 2002). Bazı araştırmalar katatoninin aslında vücudun kendini tehlikeden korumaya çalıştığı eski bir biyolojik tepki olabileceğini öne sürüyor.
Katatoninin Tanısı Nasıl Konur?
Katatoni tanısı, bir doktorun kişinin davranışlarını dikkatle gözlemlemesiyle konur. DSM-5 isimli tanı rehberine göre, 12 belirti arasından en az 3 tanesinin görülmesi gerekir (APA, 2013).
Doktorlar ayrıca “lorazepam testi” adı verilen bir yöntem de kullanır. Bu testte hastaya küçük dozda sakinleştirici verilir. Eğer belirtiler hızlıca düzelirse, bu durum katatoniyi doğrular (Sienaert ve ark., 2014).
Katatoni Tedavi Yöntemleri
- İlaç Tedavisi
Katatoni tedavisinde en sık kullanılan ilaç lorazepam gibi benzodiazepin grubundaki sakinleştiricilerdir. Genellikle ilaç verildikten birkaç saat içinde hastanın durumu belirgin şekilde iyileşir (Fink & Taylor, 2009). Bu ilaçlar hem teşhis koymada hem de tedavide işe yarar.
- Elektrokonvulsif Tedavi (EKT)
İlaç tedavisine yanıt vermeyen ya da hayatı tehdit eden belirtileri olan hastalarda EKT (elektroşok tedavisi) oldukça etkili bir seçenektir. Özellikle malign katatoni durumlarında EKT hayat kurtarıcı olabilir (Rosebush & Mazurek, 2010).
- Diğer Yöntemler
Bazı vakalarda Zolpidem, glutamat düzenleyici ilaçlar (memantin, amantadin gibi) ya da antikonvülsan ilaçlar da denenebilir. Ancak bu ilaçların kullanımı henüz daha sınırlı sayıda araştırmayla desteklenmektedir (Carroll et al., 2007).
Sonuç
Katatoni, dışarıdan sadece “garip” ya da “tepkisiz” gibi görünen ama aslında oldukça ciddi bir durumdur. Erken tanı konulduğunda, uygun tedaviyle hastalar büyük oranda iyileşebilir. Hasta yakınlarının, öğretmenlerin, hatta toplumun katatoniye dair farkındalığı artarsa, bu sessiz çığlık daha hızlı duyulabilir.
Ankara’daki uzman psikolog kadromuz ile ruh sağlığınızı destekleyin. Alanında deneyimli psikologlarımızla, hayatınızdaki zorluklarla başa çıkın ve daha iyi bir yaşam için ilk adımı atın. Ankara psikolog hizmetlerimiz hakkında detaylı bilgi ve randevu için buraya tıklayın.
Kaynakça
American Psychiatric Association. (2013). Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (5th ed.). Washington, DC: American Psychiatric Publishing.
Carroll, B. T., Goforth, H. W., & Thomas, C. (2007). Review of adjunctive glutamate antagonist therapy in the treatment of catatonic syndromes. Journal of Neuropsychiatry and Clinical Neurosciences, 19(4), 406–412. https://doi.org/10.1176/jnp.2007.19.4.406
Fink, M., & Taylor, M. A. (2009). Catatonia: A Clinician’s Guide to Diagnosis and Treatment. Cambridge University Press.
Northoff, G. (2002). What catatonia can tell us about “top-down modulation”: a neuropsychiatric hypothesis. Behavioral and Brain Sciences, 25(5), 555–577. https://doi.org/10.1017/S0140525X0200014X
Rosebush, P. I., & Mazurek, M. F. (2010). Catatonia and its treatment. Schizophrenia Bulletin, 36(2), 239–242. https://doi.org/10.1093/schbul/sbp121
Sienaert, P., Dhossche, D. M., Vancampfort, D., De Hert, M., & Gazdag, G. (2014). A clinical review of the treatment of catatonia. Frontiers in Psychiatry, 5, 181. https://doi.org/10.3389/fpsyt.2014.00181
Taylor, M. A., & Fink, M. (2003). Catatonia in psychiatric classification: a home of its own. American Journal of Psychiatry, 160(7), 1233–1241. https://doi.org/10.1176/appi.ajp.160.7.1233

Ahmet BÜYÜKABACI
Çalışma alanları sırasıyla kişilik bozuklukları, bireysel psikoterapi, çift terapisi ve danışmanlığı, cinsel terapi ve danışmanlığı, şirket içi ve kurum eğitimleridir